“Anadolu’yu dile getiren masalları bir yere bağlıyorsak; illerle, yörelerle, dağlarla, ovalarla ilişkilendirerek anlatıyorsak, adına EFSANE diyoruz. Anlatılan her efsanede ayrı bir sihir vardır. O sihir onu akıllara yerleştirir, gönüllere arkadaş yapar.”Binlerce yılın yankısıyla taşlara, dağlara, ırmaklara sinmiş bu hikâyeler, sadece geçmişin izleri değil; aynı zamanda bugünün hayal gücüne açılan kapılar… Her bir efsane, bu toprakların kültürel dokusuna işlenmiş bir nakış gibi. Ve bu nakışlarda bizi biz yapan sesler, kokular, umutlar, düşler... var.Bu kitapta Kızılırmak’ın uğultusunda, Ağrı Dağı’nın doruklarında, Toroslar’ın binbir çiçekli göğsünde gizlenen sırları Zehra Ünüvar’ın pırıl pırıl dil ve anlatımıyla okuyacaksınız.