İkisi de başlamadan evvel derin bir nazarla bakıştılar, bu nazarda bilmem niçin gözyaşlarına benzer bir şey vardı. O vakit yekdiğerini anlamışlarcasına genç adamın elleri fildişlerinin üzerinden bir pervaz-ı seri ile uçtu. Odanın hava-i mahsurunda bir feryâd-ı feci, bir nefha-i tayyar titredi. Bu nefha arasında mühtez bir sesin batî bir seyelan ile uçtuğu işitildi. Genç kızın renksiz dudaklarından çıkan bu sedâ-yı ruh-perver ile delikanlının parmakları ucundan uçuşan billuri teraneler yekdiğeriyle leb-ber-leb ahenk olarak bir âlem-i sihrin bir lisan-ı acibi gibi bir mecmua hâsıl oldu. Evvela bu ses, o alet; hazin, aheste bir surette yuvarlanıyordu. Fakat bir zaman geldi ki bir kemanın kırılmasını, bir şehkânın patlamasını andırır bir intırak-ı esvât ile sine-i hıraş bir feryat işitildi. Halid Ziya Uşaklıgil modern dönem Türk edebiyatının nesir alanındaki öncü isimlerindendir. Avrupai tarzda romanları ve hikâyeleriyle modern Türk nesrini şekillendiren kalemler arasında yer alır. Realist tarzda kaleme aldığı hikâyelerinde modernleşme döneminin çokça karşılaşılan tiplerini ve sorunlarını ele alan yazar, Nâkil adlı eserde Batı edebiyatından çevirilere yer vermiştir.