Türk tarihinde pek derin izler bırakmasa da Hun, Kök Türk ve Uygurların devamı hiç şüphesiz Kırgızlardır. Asya’nın en eski Türk boylarından birisi olan ve mazideki Türk yurtlarını kısa bir zaman idare eden Kırgızlar konusundaki bilgilerimiz maalesef çok azdır. Hem Türkçe belgelerde, hem de Çin kaynaklarında onlar hakkında anlatılanlar bize göre yetersiz kalıyor. Dolayısıyla Kırgız dönemi Türk tarihi konusunda henüz pekçok şey karanlıktır. Bununla beraber diğer Türk kavimleriyle karşılaştırdığımızda ve Çince vesikalara bakınca en köklü bilgilerin Kırgızlara ait olduğunu da söyleyebiliriz. Çünkü Kırgız etnik adı Hunlardan itibaren takip edilebiliyor. Ancak Kırgızların konumu diğer Türk boylarından farklı bir durum sergilemektedir. Onların çağdaşı veya daha sonra tarihte karşımıza çıkan bir kısım Türk kabileleri zamanlarına göre çok ileri bir düzeyde oldukları gibi, çağa da ayak uydurabilmişlerdir. Kırgızlarda ne yazık ki, bu özelliğe rastlamıyoruz. Tarihte ve günümüzde sosyal konum itibarıyla oldukça zayıftırlar. Daha Hunlar devrinde, Türk-Hun birliği içerisinde gördüğümüz Kırgız Türkleri, sonradan Kök Türklerin, arkasından da Uygurların idaresi altında yaşadılar. Fakat bulundukları devletlerin yapısında her vakit huzursuzluk çıkardıkları bir gerçektir. Bu durum itibara alınınca, belki Oguzlarla örtüşen tarafları olduğunu söyleyebiliriz. Ne uzun bir vakit kendileri devletleşebildi, ne de başkalarını kabullendiler. Türk boyları arasındaki bu tarihi rekabet ve anlaşmazlık çok eski zamanlardan beri süre-gelmektedir. Türk milletinin pekçok güzel huyuna karşılık, bu durum onun önemli bir eksikliğidir.