Bazı acılar yalnız yaşanmaz; Bazı sessizlikler sadece bir kişiye ait değildir. Sinem, annesinden devraldığı suskunluğu sırtında taşıyarak büyüdü. Söylenmemiş sözlerin, bastırılmış hayallerin ve görünmez yaraların içinden geçerek, kendi sesini bulmaya çalışan bir kadının hikâyesi bu. Kimi zaman bir ağılda, kimi zaman bir mahkeme salonunda yankılanan çığlıkların gölgesinde; Bir kız çocuğunun, bir annenin, bir kadının sesi yükseliyor. Bir öğretmenin kalemi ve yüreği ile yazılmış bu kitap, susturulmuş kadınların hikâyelerini görünür kılıyor. Bazen bir fısıltıyla, bazen bir kurşunla gelen adaletin izinde… “Annem hep sustu… Ben, onun sustuklarını yaşadım.” Okurken sadece Sinem’i değil, belki de kendi annenizi, kendinizi, içinizde susturulmuş bir sesi bulacaksınız.