Tuğrul Tanyol, şairliği varoluş biçimi olarak gören ender şairlerden. Onun şiirinde yapı ve içerik bütünleşmesi imgesellik üzerinden şekillenmekle beraber hayatın kalp atışlarının aralıksız sürdüğünü de duyumsayabilirsiniz. Sıkı okur, hayatı ve imgeyi birbiri içine geçirerek çalıştığını bilir şairin. Yine de Tanyol’un günlük dil ile şiir dilini ayırt etme yeteneğini gösterdiğini vurgulamak gerekiyor. Şiirin özerk bir alan olduğunu kavramış ve şiir dilini sıradan dilden kopararak şiire, modern estetiğe dayalı bir alan açmıştır. Öte yandan, Tanyol, ilk kitabından son şiirlerine dek şairlikteki tutumu değişmeyen ama kendini yenileyen, geliştiren bir şairdir. Zengin ve güçlü çağrışımlarla var olan, bir kez okumakla ele geçmeyen, tekrar tekrar okunması gereken bir şiirle karşı karşıyadır okur. Dizeleri okumak yetmez, dize aralarını da okumak gerekir. Tuğrul Tanyol’un şiiri yol açıcı, okuyanın imgelemini besleyici bir şiirdir. Bu şiirin sahip olduğu imgesel derinlik, şairinin dünyaya ve söze bakışının sonucudur. Dünyanın söze dönüştüğü sayfaların yanı sıra, sözün de yeni dünyalar yarattığına tanıklık eder okuyucu. Bunu yakalayabilen şiir, şimdiden zamanın mermerine derinlemesine kazınmış demektir.” BAKİ ASİLTÜRK